Antalya Şehir Merkezinde Gezilecek Yerler
Antalya Türkiye’nin en büyük turizm merkezidir. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da sayılı turizm merkezlerindendir. Antalya’yı kelimelerle anlatmak mümkün değildir. Ancak yaşamak, görmek ve bizzat gezmek gerekir.
Antalya Gezi Rehberi sayfamızda Antalya Merkez’in muhakkak gezilip görülmesi gereken en iyi yerlerini, doğal güzellikler, tarihi eserler, antik kentler, plajlar, müzeler, mağaralar arasından dikkatlice seçerek sizin için derledik. Sıralamayı sizler için yorulmadan sırasıyla sizlere anlatmaya çalıştım. Güzergahlar arası sadece 1 veya 2 dakika mesafede olup sizler için harika bir gezi planı olacak o yüzden bu tür içerikler için Youtube kanalımıza abone olarak bizlere destek olabilirsiniz.
İlk rotamız Antalya Atatürk Evi Ve Müzesi,
Antalya Atatürk Evi 1986 senesinden bu yana müze olarak ziyaretçilere açılıyor. Antalya’ya 3 kez gelip her seferinde şehrin güzelliğine hayran olduğunu dile getirmiş Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyaret fotoğrafları köşkün alt katında sergileniyor. Ayrıca müzede hem Atatürk hem de Antalya hakkında belgeseller de yayınlanıyor. Yemek odası ve büro bölümleri de ziyarete açık. Daha sonra sahile doğru Karaalioğlu parkına iniyoruz ve parkın hemen sağ tarafında Karaaalioğlu Parkı Batı Seyir Terası,
Antalya’nın en çok fotoğraf çekilen yerlerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Panoramik Batı Antalya manzarası için uygun noktalardan birisidir. Vakti olanların akşam saatlerinde buraya gelip günü burada batırmasını öneririm. Hemen parkın içerisinde olan Hıdırlık kulesine gidiyoruz.
Alt kısmının kare üst bölümünün ise silindir şeklinde olması ile oldukça ilgi çeken Hıdırlık Kulesi 2. yüzyılda Antalya surlarının üzerine inşa edilmiş. Sahil tarafından devam ediyoruz 3 dakika yürüyüş sonrası karşımıza Antalya Etnografya Müzesi,
Osmanlı döneminden kalma iki konağın düzenlenerek müze haline getirilmesi sonucunda Antalya Etnografya Müzesi bugünkü halini aldı. Alt ve üst konak sıralaması ile düzenlenen müzede geçmişten günümüze gelen ve Antalya’nın kültürü üzerinde de önemli etkiye sahip olan birçok eser sergileniyor. Müzeden çıktıktan sonra yukarı sağ tarafa doğru 4 dakika yürüyerek Kesik Minare Sokağına geliyoruz.
Antalya’nın kalbi olan Kaleiçi mevkiinde yer alan Kesik Minare Camii, köken olarak Roma tapınağı olarak biliniyor. Adını minaresinin üst kısmında yer alan külahının 1986 yılında yanması ile yarım görüntüsünden alan cami günümüzde Şehzade Korkut Cami olarak biliniyor ve bu isimle anılıyor olsa da Antalya halkı halen daha Kesik Minare Camii adını kullanmaya devam ediyor. Camiden dümdüz yukarı doğru çıktığımızda ise karşımıza Suna – İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi çıkıyor.
Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’nde Antalya’nın kültürünü yansıtan öğeler sergileniyor. Müze sabah 9 akşam 7 arası açık olup çarşamban günleri kapalıdır. Müzeden çıkınca hemen 2 dakikada ulaşabileceğiniz Hadrian Kale Kapısına geliyoruz.
Antik Liman’ı çevreleyen surlar üzerinde, Atatürk Caddesi’nde yer alan Hadrianus Kapısı, Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’ya gelişi dolayısıyla M.S. 130 yılında yaptırılmıştır. İmparator, kente bu görkemli kapıdan giriş yapmıştır. Günümüze kadar korunmayı başaran anıtsal yapı, kentin sembolleri arasına girmiş en değerli tarihi eserlerden biridir. Kaleiçi’ne girişlerde en çok tercih edilen güzergah olan Hadrianus Kapısı, halk arasında ‘Üç Kapılar’ diye de adlandırılır. Bu tarihi yerden çıkıp başka bir tarihi yapı olan Antalya Saat Kulesine gidiyoruz.
Antalya Saat Kulesi dış surlar üzerinde inşa edilmiştir. Saat Kulesi kalın beşgen bir burç üzerine daha küçük kare planlı olarak inşa edilmiş ve ilk yapıldığında en üstünde soğan başı şeklinde alemli bir kubbeye sahiptir. Eğer yorulduysanız ve karnınız açıktıysa saat kulesinin etrafındaki Antalya dönerciler çarşısında dönerini tatmanızı öneririm. Ayrıca Antalya yemekleri ve restoranları videomuzu kanalımızda izleyebilirsiniz. Saat Kulesinden aşağı doğru indiğinde ise sizi Antalya Kaleiçi karşılayacaktır.
Antalya Kaleiçi semti antik çağ kalıntıları içeren önemli bir turizm noktasıdır. Bölgeyi içten ve dıştan saran Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait ortak eserdir. Bölgede surların içinde 3000 kadar ev bulunmaktadır. Binaların karakteristik yapıları Antalya’nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır. Günümüzde önemli bir eğlence merkezi olan bu bölgedeki binalar butik otel, restoran, bar, kafeterya, pansiyon, alışveriş yerleri, hediyelik eşya dükkanları ve ev olarak kullanılmaktadır. Kaleçinde gezerken karşınıza İmaret medresesi çıkacaktır.
Antalya’nın kültür mirasında önemli bir yere sahip olan Kaleiçi bölgesinde yer alan İmaret Medresesi, 13. Yüzyılda inşa edildi. Kentin simgesi olan Yivli Minare Caminin tam karşısında yer alan bu yapı, ziyaretçilere geçmişin izlerini taşıyan ve Antalya’nın zengin kültürel mirasını yansıtıyor. Hemen yanı başındaki Yivliminare Cami ise;
Antalya’nın tarihi yapısıyla bütünleşen harika bir eser. Antalya’nın ilk İslami mabetlerinden biri olan Yivli Minare 13. yüzyılda yapılan bir Selçuklu eseridir. Ziyaret edilmesini tavsiye ederim.
Kaleiçi’nde yer alan Yivli Minare Camii çevresinde yer alan yapılardan birisi olan Antalya Mevlevihane Müzesi, kompleks bir yapı olarak inşa edildi. İçerisinde Mevlevihane, Hamam, Zincirkıran Mehmet Bey ve Nigar Hatun Türbesi yer alıyor. mistik ve dini kültür üzerine bir yolculuk yapmak isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır. Müzeden aşağı doğru indiğimizde ise karşımıza Antalya’nın en büyük kültürel alanlarından birisi olan Karatay Medresesi çıkıyor,
Buraya çeşitli eserlerle izler bırakmış Selçuklular tarafından inşa edilmiş olup, Medrese, 1250 yılında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırıldı. Burası Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşır ve dönemin estetik anlayışını yansıtan süslemelerle bezeli. İhtişamlı bir avluya sahip olan medrese, öğrencilere İslami ilimlerin öğretildiği bir eğitim merkezi olarak kullanıldı. Medreseden aşağı doğru 4 dakikalık bir yürüyüş ile Antalya Deniz Biyolojisi Müzesine geliyoruz,
Akdeniz deniz canlılığı açısından en büyük denizler arasında yer alıyor. Müze, modern ve etkileyici bir binada hizmet verirken, sergilenen deniz canlılarının tamamı Türkiye’nin kıyısının olduğu denizlerde yaşayan canlılar. Burada 9 tür köpekbalığı, 150 tür küçük balık cinsi dahil toplamda 500 balık ve deniz canlısı meraklı ziyaretçilere sergileniyor. Müzenin hemen yanında ise çocuklarınız varsa harika bir Antalya Oyuncak müzesine gidiyoruz.
Büyük küçük demeden keyifle gezilebilecek bir yer Antalya Oyuncak Müzesi. Çocukları şaşkına çevirecek, büyükleri de geçmişe götürecek olan müze Antalya Merkezde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olup Türkiye’deki 3. Oyuncak müzesi olma unvanına sahiptir. Müzeden çıkıp temiz bir hava alalım diyorsanız sahile inip Antalya Kaleiçi Yat Limanına uğrayabilirsiniz.
Akdeniz’in mavi sularına açılan bir kapı olarak da görülen bu eşsiz yer, modern marina olanaklarıyla donatılmış olup, ziyaretçilere birçok hizmet sunuyor. Marina içerisinde restoranlar, kafe ve mağazalar gibi olanaklar bulunduğu için ziyaretçilerin Kaleiçi’nde yapacakları gezintilerde dinlenme durağı olarak da kullanılıyor. Dinlendikten sonra Kaleiçi’ni ve Antalya’yı biraz yukarıdan seyretmek isterseniz adresiniz Kaleiçi Panoramik Asansör olacaktır.
Kaleiçi Panoromik Asansör, tarihi alanı gezerken etrafını daha geniş açıdan görmek isteyenlerin tercih edebileceği bir yer. Bu asansör sayesinde Kaleiçi’ndeki tarihi yapıları tüm detayı ile görebilecek, alanın kısa bir haritasını çıkartabileceksiniz.
Bir gününüz bittiyse ve akşam olduysa ikinci günde yine Kaleiçi panoromik asansöre araba ile 6 dakika yürüyerek 25 dakikada ulaşabileceğiniz Antalya Arkeoloji Müzesine gidiyoruz.
Antalya Arkeoloji müzesini ziyaret ettiğimde çok etkileneceksiniz. Müze içinde çok iyi durumda olan çok sayıda antik heykel bulunuyor. Sanat eğitimi alan öğrencilerin kara kalem resimlerini yapmaları da mümkün olup Müze kartınız varsa eğer, başka ücret ödemeden tüm müzeyi gezebilirsiniz. Müzeden çıkıp meşhur Antalya Konyaaltı Plajına gidiyoruz.
Yazın serinlemek isteyenler için Türkiye’nin mavi bayraklı plajlarından biridir. Yazın gündüz plaj, gece ise piknik ve serinleme alanı gibi kullanılır. Küçük çakıllarla kaplı sahile ve 2-3 metreden sonra hemen derinleşen bir denize sahiptir. Konyaaltı Plajında ücretli ve ücretsiz alanlar vardır. Duş, kabin ve wc yeterli sayıda mevcuttur. Eğer gezmek isterseniz ise Plaj içerisinde kocaman Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezi bulunuyor, bu parkta, eğlenmeye, tatile, alışveriş ve yeme-içmeye dair hemen her şeyi bulmanız mümkün. Plaj boyunca yürüğünüzde ise karşınıza Atatürk Kültür Parkı çıkacaktır.
Park her yaştan insan için dinlenme, spor, eğlence, yeme-içme gibi etkinlik olanaklarına sahip. Farklı yürüyüş rotalarından ilerlerken birbirinden güzel Akdeniz manzaraları ve yemyeşil alanlar size eşlik ediyor. Parkın içerisinden yukarı doğru yürüdüğümüzde yaklaşık 15 dakikada Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezine varıyorsunuz.
Konyaaltı’nda çocuklu veya çocuksuz gidip kafa dinleyebileceğiniz bir yer. İçerdeki göletler, ördekler, sazlıklar, ahşap köprüler ve alabildiğine yeşillik alan ama Hafta sonu biraz yoğun oluyor özellikle cam piramittin içinde bir etkinlik varsa fakat hafta içi çok sakin ve güzel bir yer. Yolun hemen karşı tarafına geçtiğinizde ise çocuklarınız ile eğlenmek isterseniz Akturk Park tam size göre,
Gayet eğlenceli güzel oyun alanları var. Adrenalin sevenler için de, korkmadan eğlenmek isteyenler içinde gayet güzel oyun alanları var. Yaş ve boy sınırlamaları tam yerinde ve doğru tespit edilerek yapılmış bence. Girişte kart alıp kredi yükleyerek kullanılıyor, Sadece gezmek isterseniz giriş ücretsizdir.
Parkın aşağı kısmına doğru indiğinizde ise sizi Antalya Akvaryum karşılıyor,
Modern mimarisi ile dikkatleri üzerine çeken eğlence merkezinde tam 40 adet tematik akvaryum yer alıyor. Ancak 131 metrelik uzunluğu ve 3 metrelik genişliği ile dünyanın en büyük tünel akvaryumu da kesinlikle görülmeye değer! Ayrıca yağmur ormanlarındaki vahşilik, mağara ve çöllerdeki yaşam çok gerçekçi bir atmosfer ile yansıtılıyor. Siz gezinizi sürdürürken bir yandan yağmur, taşların yuvarlanma sesleri öte yandan ormandaki hayvan sesleri gibi çeşitli ses efektleri kullanılıyor. Bir çok kompleksten oluşan yapı akvaryumun yanında Snow World & Ice Museum, WildPark (tropik sürüngenler), Face 2 Face Wax Museum, XD Sinema, VR 360 yani sanal gerçeklik ile gezinti ve bir çok eğitimin yanında çeşitli aktivite imkanları da sunmaktadır. Bu harika alandan çıktıktan sonra sahil boyunca yürüyünce Ters ev Antalyayı ziyaret edebilirsiniz.
Ters Ev Aksiyon Parkı sıra dışı görüntüleri ile ziyaretçileri şaşırtmayı başarıyor. Evin iç dekorasyonu ortalama 6 ayda bir yenilendiği için çoğu kişi burayı farklı zamanlarda tekrar ziyaret ediyor. Kendine has marjinal mimarisi ile gittikçe popülerleşen evde bol bol fotoğraf çekilebilirsiniz. Ayrıca içeriye çocuklar için de bir alan eklenmiş. Dışarıya çıktığımızda akşam olduysa son durağımız Tünektepe Teleferik olsun.
1993 yılından bu yana hizmet veren ve birçok kişiye Antalya’nın panoramik görüntüsünü sunan Tünektepe Teleferik Tesisleri, buraya ismini veren Tünektepe Dağı’nın zirvesinde bulunuyor. Antalya’nın en güzel manzaralarından birine sahip olan teleferikten şehrin ve çevresinin panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Teleferik ile yukarıya doğru çıkarken, muhteşem bir manzara eşliğinde şehrin, denizin, adaların ve limanın keyfini çıkarabilirsiniz. İkinci günüde bitirdiysek üçüncü günde Dokumaparka gidiyoruz,
1950’de açılan Antalya İplik ve Dokuma Fabrikası günümüzde bir müze olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda 238 bin metrekarelik arazide bol bol yeşil alan, spor sahası ve kafe de var. Müzeden çıktıktan sonra arabanızla 20 dakika kepeze doğru Antalya Hayvanat bahçesine gidiyoruz.
Toplam yaşam alanı 400 dönüm olan hayvanat bahçesi Türkiye’de hizmete açılmış benzerlerinin en büyüğüdür. Hayvanat bahçesinin çevresinde yer alan mesire alanlarında piknik için uygun ortamlar da yer almaktadır. Antalya Hayvanat Bahçesi’nin doğal yaşam sakinleri arasında çok çeşitli belki de hiç bilmediğiniz türde hayvanlar da bulunuyor. Hayvanat bahçesini gezdikten sonra hemen yanı başında çocuklarınızın en çok eğleneceği bir yere gidiyoruz, buranın ismi ise Park Funtastic..
Parkta her yaşa ve eğlence zevkine uygun aktiviteler sunuluyor. Park Funtastic’te paintball, ATV, dağ kızağı, go kart, ip parkuru, zipline, kepçe park, zorbing, at maneji gibi çok çeşitli ve aksiyonlu aktivite olanakları var. Ayrıca Asya ve Avrupa mutfağından yüzden fazla yemek çeşidi de sizi bekliyor.
Evet arkadaşlar sizlerle Antalya şehir merkezinde gezilecek yerleri sırasıyla anlatmaya çalıştık, bizlerin atladığı sizlerin de eklemek istediğiniz yerler varsa yorumlar kısmına yazabilirsiniz. Ayrıca Youtube kanalımızda videomuzu izleyip, beğenip kanalımıza abone olmayı unutmayın, herkese iyi eğlenceler dileriz.