Adana’da Gezilecek Yerler I Adana Gezi Planı

Adana’a eğer ilk defa ziyaret etmek istiyorsanız görülmesi gereken önemli yerleri sizler için derledik. Müzeler, antik kentler, şelaleler, tarihi çarşılar ve niceleri… Adana’yı gezmeye nereden başlamalı, 3 günlük Adana turunda neler olmalı, Adana’da gezmek için nereye gidilir gibi sorularınızı bu yazımızda cevaplamaya çalıştık, Ayrıca bu yazımızın videosunu @eniyigezirotası Youtube kanalımızda izleyebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler dileriz..

Birinci günde adana merkezini geziyoruz ve Adana gezinize başlamak için en güzel nokta Merkez Park’tır, Burada sıcak iklimin sayesinde tropikal ve sub tropikal iklim dahil başka yerde görmeyeceğiniz yüzlerce bitki çeşidi ve çok başarılı peyzajla karşılaşacaksınız. Dilerseniz, Seyhan Nehri boyunca yürüyüş, koşu, bisiklet gibi aktiviteler yapabilir, asma köprülerden nehrin karşısına geçebilir, gondollara binerek nehir sefası yapabilirsiniz.

Adana’daki meşhur ciğercilerden Ciğerci Mahmut da parkın tam karşısındaki sokaklardan olup isterseniz gitmeden sabah kahvaltısı olarak güne çiğer ile başlayabilirsiniz. Ayrıca adanada gezerken ne yiyeceğiz diye düşünüyorsanız adana yemekleri ve restoranları videomuzu, kanalımızda izleyebilirsiniz.

Merkez Parkı’nın sonunda Sabancı Merkez Camisi’ne ulaşırsınız, Türkiye’nin en büyük camilerinden birisi olan Sabancı Merkez Cami, Seyhan Nehri’nin kenarında yer almasıyla Taç Mahal’e de benzetilmektedir, Yapılış tarzı itibariyle Selimiye Camisi’nin kardeşi, Sultanahmet’in eşi olarak bilinmektedir.

Sabancı Merkez Camii’den güneye Seyhan Nehri kıyısından devam ettiğinizde, yeşil alanların devam ettiğini göreceksiniz, Bu yeşil alanlar Bayrak Parkı, Zübeyde Hanım Parkı, Ulus Parkı adıyla arka arkaya devam ediyor, Zübeyde Hanım Parkı’nın arka sokağında yan yana sıralanmış Tarihi Adana Evleri’ni göreceksiniz.

Zübeyde Parkın hemen sağ çaprazında ise Suphi Paşa tarafından yaptırılmış olan konağı göreceksiniz, Atatürk’ün Adana’yı ziyareti sırasında eşi Latife Hanım ile birlikte kaldıkları konak olduğundan Adana için büyük bir öneme sahiptir.

Konaktan çıktıktan sonra hemen yanı başında bulunan Adana Sinema Müzesi’ne ziyaret etmek isterseniz, Sinemada emeği geçen Adanalıların balmumu heykelleri sergileniyor, Kim bu Adanalı sanatçılar, Yılmaz Güney, Ali Şen, Şener Şen, Orhan Kemal, Abidin Dino.

Müzeden çıktıdan sonra sahil tarafından yürümeye devam ediyoruz ve karşımıza Adana’da gezilecek görülecek yer denince akla ilk gelen yer tabii ki Tarihi Taş Köprü. 385 yılında sevdiğim Roma İmparatoru tarafından yaptırılan köprü dünyanın hala aktif olarak kullanılan en eski köprülerinden biri.

Köprüde harika resimler çekildikten sonra geri gelip sol tarafa yürümeye devam ediyoruz ulus parkında biraz mola verip taş köprü manzarasını izleyebilirsiniz.

Dinlendikten sonra parkı yukarısında sizleri Adana Tarihi Bedesteni, karşılayacak, Bedesten Ulu Camii Külliyesi içinde yer alan bedesten ve arastadan oluşuyor, Yan yana küçük dükkanlardan oluşan bedesten 16. yüzyıla tarihleniyor, Bugün dükkanlar yenilendiği için tarihi bir dokusu olmasa da hareketli bir çarşı olarak yaşamaya devam ediyor. Bedesten sağ tarafa yürüdüğünüzde ise

Çukurova’da hüküm süren Ramazanoğlu beyliğinin üyelerinin yaşadığı konağı göreceksiniz, dünyanın halan ayakta olan en eski evlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan IV. Murad da Bağdat seferleri esnasında bu evde misafir edilmiştir.  Konağın hemen yanında ise ziya paşa türbesi ve parkı bulunmaktadır. Ünlü yazar, şair ve devlet adamı Ziya Paşa hayatının son iki yılını Adana Valisi olarak geçirmiş ve 1881 yılında yerine atanan yeni Adana valisi Abidin Paşa tarafından Ziya Paşa için bir türbe yaptırılmış. 

Ziya Paşa Parkı’nı arkanıza aldığınızda tam karşınızda Ulu Camii ve Külliyesi yer alıyor, Bu bölgede de çok önemli bir uygarlık olan Ramazanoğulları’nın geride bıraktıkları en önemli yapılardan birisidir. 1541 yılında tamamlanan camii, duvarları ve içerisindeki mimarisi ile tarihi dokusunu ve kokusunu korumuş bir yapı olarak ziyaret edebilirsiniz.

Şimdi kafanızı kaldırıp havaya baktığınız şehrin her yerinden görebileceğiniz tarihi büyük saat kulesine doğru yürüyebilirsiniz, 32 metre yükseklikteki Büyük Saat Kulesinin yapımına 1881 yılında başlanmış ve 1882 yılında tamamlanmış, Kule yapıldığı dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki en yüksek saat kulesi imiş.

Büyük Saat Kulesi’ni geçtikten sonra ara sokaklara dalarsanız bu sokaklar Kazancılar Çarşısı adıyla biliniyor, Gerçekten kazan üretildiği için adı Kazancılar Çarşısı olmuş, Bugün dahi pek çok zanaatkarın dükkanlarının olduğu çarşı gezmek, hediyelik almak ve fotoğraf çekmek için oldukça uygun bir yer.

Büyük Saat Kulesi önündeki bedestenin olduğu sokağa çıkıp dümdüz devam ederseniz yol sizi Yağ Cami’nin önüne çıkaracak, Caminin ilk yapılışı aslında bir kilise, Haçlı Kilisesi olup 1591 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye çevrilmiştir, Bir zamanlar önünde yağ pazarı kurulduğu için Yağ Camii olarak isimlendirilmiş. 

Yağ camisinden 10 dakika kadar yürüyerek Bebekli Kilise’ye gidiyoruz,1880 yılında yapılmış bir İtalyan Katolik Kilisesi bulacaksınız, Kilisenin asıl adı St. Paul Kilisesi olmasına rağmen, çatısında bulunan 2,5 metre boyutundaki Meryem Ana Heykeli bebeğe benzetildiği için Bebekli Kilise olarak anılıyor, ayrıca Kilise sadece Pazar günleri ziyarete kapalıdır.

Adanın daha modern yerlerine gittiğimizde, Atatürk parkı boyunca her türlü kafe, restoran ve eğlence merkezleri bulunuyor. Ayrıca Gazi paşa caddesinde ise adresiniz muzlu sütü ile ünlü Kazım büfe olsun.

Alışveriş için yapmak istiyorsanız ise Ziya Paşa Caddesinde bolca lüks mağaza ve kafeler bulunuyor. Hatta akşamları şöyle 2 kadeh bir şeyler içelim derseniz,  barlar ve publar da hep bu bölgelerdedir, Zaten  Adana’da gece hayatı olarak öne çıkan Ziya Paşa Caddesi, Turgut Özal Bulvarında eğlenceniz mekanlar bulunmaktadır.  

Adana’da İkinci Gün;

İlk rota olarak  Adana Muz serasını gezin derim, Adana’da yetiştirilen muzları yerinde görmek, ne tarz bir bakım ile yetiştirildiklerini öğrenmek üzere sera gezinizden çok keyif alacağınızı düşünüyoruz. Daha sonra biraz adanadan uzaklaşarak tarihi yerlere gidiyoruz;

Yılankale, Adana’nın Ceyhan ilçe merkezinde 8 km uzaklıkta yer almaktadır, Yılankale, Şahmeran hikâyesinde vücudunun yarısı yılan, yarısı kadın olan kahramanın yaşadığı kaledir. Hikâyesi ile de dikkat çeken kale, pek çok turistin ilgi odağı haline gelmiştir. Kilikya Kralı I.Levon tarafından Bizans Dönemi’nde yapılmıştır. Yöre halkı bu tarihi yapıya Şahmeran Kalesi de demektedir. Özel aracınız ile gidebileceğiniz gibi toplu taşıma araçlarını da tercih edebilirsiniz.

Burayıda gezikten sonra yakınlarında bulunan Anavarza Antik Kentine gidiyoruz Adana il merkezine yaklaşık olarak 70 km uzaklıktadır, Özel aracınız ile Aladağ Kozan Yolu üzerinden kolay bir şekilde ulaşım sağlayabilmeniz mümkündür.

Anavarza Antik Kenti, Adana’nın görülmeye değer tarihi yerlerinden biridir, Roma Dönemi’nde bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Anavarza kentinden günümüze kadar gelen pek çok tarihi kalıntıyı burada görebilmeniz mümkündür. Bu iki tarihi yer ve muz serası ile günü kapatıyoruz.

Adana’da Üçüncü Gün;

Doğa seven ve farklı bir seyahat deneyimi yaşamak isteyenler için Kapıkaya Kanyonu vadi yürüyüşü ideal bir seçenek, isterseniz piknikte yapabilirsiniz. Kapıkaya Kanyonu Varda Köprüsü’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Bu köprü halk arasında Alman Köprüsü olarak söylenir, 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğiyle köprü tam bir mühendislik harikası… ikisi birbirine çok yakın mesafededir. Eğer vaktiniz kaldıysa birazda uzakta olsa Çakıt Vadisini öneririz, Gülek Boğazı’ndan geçen Adana-Pozantı yolunun yaklaşık 10 km kadar doğunda Toros Dağları’nın geçit vererek Çukurova’ya bağlandığı bir vadi… Bu bölgede yürüyüş yapabilir ve hatta sosyal medya hesabınızda paylaşmak için fotoğraflar da çekebilirsiniz.

Eğer adana bir gün daha geçireceksiniz, Aladağ Küp Şelalesi ve Karpuzbaşı Şelalesine gidebilirsiniz.

Aladağ Küp Şelalesi, Aladağ ilçesinden 37 km mesafede bulunan ve 10 şelaleden oluşan Aladağ Küp Şelaleleri, dört mevsim bambaşka renklere bürünen ormanlar ile kuş seslerinin buluştuğu huzur veren bir atmosfere sahip. Doğa ile baş başa kalmak isteyenler, Adana seyahatlerinde bu şelaleleri mutlaka ziyaret etmesi bir yerdir.

Karpuzbaşı Şelalesi; Büyüleyici görüntüsü ile görenleri kendine hayran bırakan Karpuzbaşı Şelalesi, dünyanın en yüksek ikinci şelalesi olarak biliniyor, Bu yerlerde kamp yapabilirsiniz, ayrıca adana kamp alanları videomuzu kanalımızda izleyebilirsiniz, Linkini bu videonun açıklama kısmına bırakıyorum.

Eğer sıcak bir günde Adanaya gittiyseniz ve denize girmeyi seviyorsanız şelaleler yerine karataş plajına gidip serinleyebilirsiniz. Karataş Plajı, Adana il merkezine yaklaşık olarak 50 km uzaklıktadır, Özel aracınız ile D815 karayolu üzerinden ortalama 1 saat içerisinde ulaşım sağlayabilmeniz mümkündür, 

Serinledikten sonra da karataş ilçesinde bulunan Magarsus Antik Kentini ziyaret edebilirsiniz.  Magarsus Antik Kenti, mutlaka görmeniz gereken önemli tarihi yapılardan biridir.  Milattan önce 7. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir, İlk dönemlerinde Yunanlıların hâkimiyeti altında olan Kent, sonrasında Perslerin hâkimiyeti altına geçmiştir, ve sonra 330 senesinde Büyük İskender, Pers Kralı’nı yenerek, Magarsus Antik Kenti’ni kendi hâkimiyeti altına almıştır.
Evet arkadaşlar Adana da 3 günlük gezi yazımızın sonuna geldik, sizlerde bizlerin atladığı veya eklemek istediğiniz yerler varsa yorumlar kısmına yazabilirsiniz, ayrıca Youtube kanalımıza abone olarak bizlere destek verebilirsiniz. Herkese iyi tatiller dileriz 🙂